Alerji Nedir, Nasıl Teşhis Konulur, Tedavisi Nasıl Yapılır?

Florence Nightingale Hastaneleri
http://www.florence.com.tr/

Alerji, herhangi bir maddeye karşı vücutta oluşan anormal bir hassasiyet reaksiyonudur. Bilinen sık alerji çeşitleri arasında polenler, ilaçlar ya da çevresel etmenlerin tetikledikleri alerjiler bulunmaktadır.

Alerjik reaksiyonun oluşmasında bazı kimyasal maddeler ve kan/dokuda bulunan bazı hücreler rol oynarlar. Kan hücreleri kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) ve trombositler olarak gruplandırılırlar. Kırmızı kan hücreleri oksijeni vücut hücrelerine taşır, trombositler ise pıhtılaşma mekanizmasında etkin rol oynarlar.

Bizim konumuzun kahramanı olan b eyaz kan hücreleri esas olarak vücut savunmasının temel taşlarıdırlar ve bazı alt grupları bulunmaktadır (Bazofil, nötrofil,eozinofil, monosit, mast hücresi). Bu hücreler, direkt olarak vücuda giren “tanımlanmamış” yabancı organizmayı imhaya kalkıştıkları gibi, salgıladıkları bazı kimyasal maddeler aracılığıyla bu aktif savaşa diğer hücreleri de dahil etmektedirler. Beyaz kan hücreleri aynı zamanda damardan dokulara sızarak şekil değiştirmekte ve savunmaya burada da devam etmektedirler.

Tüm bu hücrelerin salgıladıkları kimyasal maddeler çok çeşitlidirler ve herbirinin birçok değişik etkileri bulunmaktadır (Histamin, prostaglandin, bradikinin, kallikrein, Immünglobulinler, vb.). Konumuz açısından basitçe vücuda giren yabancı maddeleri antijen, bununla savaşan hücrelerin özel olarak salgıladıkları cevap niteliği taşıyan maddelerine de antikor adı verilmektedir.

Kısaca toparlayacak olursak;

Allerjen : Vücutta antikor cevabı oluşturan maddedir.
Alerji : Duyarlı hale gelmiş allergenlerle tekrar karşılaşma sonrası inflamatuar mediatörlerin (IgE gibi) salınması ile olusan uyarılma (hipersensitivite) durumunu belirtir
Antikor : Alerjene karşı oluşan bağışık yanıtın bir çeşitidir.
Alerjik reaksiyon :
IgE antikor cevabı sonucu oluşan klinik tablo
Atopi : Genetik olarak allerjenlere aşırı reaksiyon sonucu kişinin alerji geliştirmeye yatkın olması durumunu belirtir.

Alerji ve immünoloji konusunda Cilt hastalıkları uzmanı, Enfeksiyon hastalıkları uzmanı, Göz hastalıkları uzmanı, Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanı, Göğüs hastalıkları uzmanı gibi farklı branş uzman doktorları çalışmaktadır. Alerji uzmanlarının günümüzde başlıca alanları arasında astım, alerjik rinit (saman nezlesi) ve atopik dermatit yer alır. Alerjik bileşeni olan hastalıkları açmak istersek bu üç hastalığın yanı sıra konjuktivit, ürtiker ve anafilaksi sayılabilir. Alerjik reaksiyon, basamak basamak oluşur: 1. basamakta allerjen ile ilk karşılaşma sonrası o alerjene özel ve o alerjeni derhal tanıyan özelleşmiş (spesifik) IgE oluşumu vücut tarafından sağlanır. 2. basamak, erken faz reaksiyonu diye de bilinir. Antijen ile bu antijene spesifik olarak vücut tarafından oluşturulan IgE tekrar karşılaşırsa, vücut bu sefer gecikmeksizin tepki gösterir ve Histamin gibi mediatörler salınır. Histaminin başlıca etkisi, bronşları kasarak havayollarını daraltmak, damarları genişletmektir. 3. basamak ise geç faz reaksiyonudur: Saatler ile günler içinde oluşur ve inflamatuar hücre cevabını yansıtır. Alerjen, aynı zamanda immün hücreleri de (mast hücreleri, T lenfositler) uyararak mediatör (leukotrien, sitokin) üretimini başlatırlar. Plazma sızması sonucu bölgesel ödem, dokularda alyuvar birikimi görülür. Ebeveynlerden birinde atopi olması alerji olasılığını %50 ye ikisinde de olması %66 ya çıkarmaktadır.

Allerjenler, ana temas yollarına göre;

– solunum yolu,
– ağız yolu,
– temas yolu,
– enjeksiyon yolu
ile vücuda girerler. En sık karşılaşılan alerjenler arasında polenler, küf/mantarlar, ev tozları ve hayvan allerjenleri bulunmaktadır.

Polenler

Rüzgarla taşınan ağaç, çimen ve otlar en önemli kaynağı oluşturur. Polen taneciklerinden kopan allerjenler göz ve solunum mukozası ile temas ederler. Yerleşimlerine ve mevsime göre çok değişiklikler gösterirler. Ağaçlar yaz başından ortasına kadar, çimenler ilkbahar sonu yaz başı, otlar yaz sonu sonbahar başı artan alerji sebebidir.

Küf / Mantar

Kaynak ev içi ve ev dışı allerjenlerdir. Alerjen, sporların solunması yoluyla vücuda girer. Yaz ve erken sonbaharda küf spor sayısı en yüksek düzeylerine çıkar. Biçilmemiş tarlada yürü mek, kuru toprakla uğraşmak, yaprakları toplamak küf ve mantar temasını arttırır. Bazı dış küf sporları yağmur ve yüksek nem ile artış gösterir. Bazıları da kuru ve rüzgarlı havalarda havaya karışarak daha etkili hale gelir. Ev içi kaynak ıslak bölgelerdir (Bodrum, soğuk dış duvarlar, tavan arası, banyo, nemlendiriciler).

Ev Tozları

Ev tozları (mite) atıkları, evde özellikle kuru iklimlerde major allerjen kaynağıdır. Bulunduğu yerler; yatak, kumaş kaplı mobilyalar, halılar, tüylü oyuncaklardır. Mite oranı giderek artmaktadır; enerjiden faydalanmak üzere yapılan sıkı izole edilmiş ev ve ofislerde artmış nem ve azalmış hava sirkülasyonu, duvardan duvara halı kaplanması, soğuk su deterjanlarında artma, ve soğuk su ile yıkamanın artması başlıca nedenlerdendir. Korunmak için; yastık, yorgan ve yatağın allerjen geçirmeyen sentetik kılıflarla kaplanması, haftada en az bir kez yatak çarşaf ve diğer kılıfların 60 C da yıkanması, özellikle kış aylarında ev içi nem oranının %50nin altına düşürülmesi, halı ve kumaş mobilyaların kullanımının azaltılması etkilidir. Sıradan toz alma ve vakumlamanın dust mite’ların azaltılmasında çok küçük bir etkisi vardır.

Hayvansal Allerjenler

Ev allerjenlerinde hayvansal kaynaklar arasında kediler (en sık karşılaşılan), köpekler, kuşlar, tavşanlar ve kemirgenler yer alır. Hayvan kaynaklı major allerjenler hayvandaki yağ bezlerinden salgılan an proteinlerdir. Ayrıca hayvanın tükrük ve idrarında da bulunurlar. Bu alerjenler, halıda ve kumaş mobilyalarda birikir ve kolaylıkla havaya karışırlar. Küçük partiküller havada uzun zaman kalabilirler.

Alerjik bazı hastalıklar

Alerjik Rinit

Her yıl ABD de yaklaşık 40 milyon kişiyi etkilemektedir. Erişkinlerin %10 ile %30′unu, çocukların da 40%’a kadarını etkiler.

Risk faktörleri;

– Ailede atopi hikayesi
– 6 yaş öncesinde serum IgE düzeyinin 100 IU/mL’nin üzerinde olması
– Ev içi allerjenlere maruz kalma ( Hayvanlar, ev tozları)
– Egzama
Alerjik rinit, diğer hastalıkların (Astım, sinüzit, orta kulak iltihabı, konjuktivit) oluşumu ile bağlantılı olabilir. Astımla oluşum mekanizması aynıdır. Her iki hastalık da inflamatuardır. Üst ve alt solunum yolu mukozaları birbirinin devamı olduğundan dolayı alerjik rinit ve astım beraberliği perçinlenmektedir. Aynı zamanda astım hastalarında %78 nazal semptomlar vardır. Alerjik rinit hastalarının %38 inde ise astım görülmektedir. Burunda alerjik inflamasyonu tedavi etmek alt solunum yolu aşırı reaksiyonu ve astımın şiddetini azaltabilir

Astım

Her yıl ABD de15 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir. Bu grubun;

– 10 milyondan fazlası erişkin
– Yaklaşık 5 milyonu ise çocuktur.

Genellikle çocuklukta başlar. Erken çocukluk döneminde astım semptomlarının başlaması ile ilgili faktörler:

– Alerji,
– Aile veya kişisel atopi hikayesi,
– Sigara dumanına maruz kalma,
– Viral üst solunum yolu enfeksiyonları,
– Doğumda ve erken dönemde hava yollarının daralması,
– Erkek cinsiyet,
– Düşük doğum ağırlığı.

Atopik Dermatit

Yaygınlığı giderek artmaktadır. Her yaşta görülebilir ama genellikle çocuklukta başlar:

– Çocukluk sürecinde 10%-15% oranında görülür.
– Hastaların %50si ilk yaşta belirti verir.
– Diğer %30u 1-5 yaş arası ortaya çıkar.
– %50 kadar hastada astım gelişir
– Gıda alerjisi ile ilgili olabilir

Yorum Yaz