İdrarda Kan Görülmesi Neyin Habercisidir?

Dr. Yusuf Temiz
http://centralhospital.com/

İdrarda kan hücresi görülmesi birçok hastalığın belirtisi olabilir. En sık, idrar yolu enfeksiyonları, üriner sistem taş hastalıkları gibi selim huylu hastalıklarla görülmekle beraber gözle görülen veya tekrar eden mikroskopik kanamaların mutlaka ileri tetkiklerle araştırılması gerekmektedir.

Şunu en başta belirtmek lazım ki tıpta “kum” diye bir hastalık yoktur. Yan ağrısı, idrarda yanma sızı, idrarın koyu renkte çıkması gibi şikayetlerle doktora başvurulduğunda yapılan idrar tetkikinde kan hücresi (eritrosit) ve/veya kristallerin görülmesi sonucu hastaya “kum döküyorsun” denir. Hem hasta tanı konduğu için rahatlamış olur hem de başka bir araştırmaya ihtiyaç duyulmadan tedaviye başlanır.

Ancak hematüri (idrarda gözle veya tahlilde kan görülmesi) üriner sistem taş hastalığı dışında birçok hastalığa işaret edebilir. İdrarın kırmızı renkte olması rengi kırmızı olan bazı meyve sebzelerin (şalgam, pancar, siyah üzüm, siyah dut vs) yenmesinden sonra, kurşun ve civa zehirlenmelerinde, fenolfitalein içeren bazı müsil ilaçların kullanımında, compazine içeren bazı antipsikotik ilaç alımı, aspirin, kumadin gibi kan sulandırıcı ilaçların kullanımı ve bazı antibiyotiklerin (rifampin gibi) alımından sonra da görülebilmektedir. Bu nedenle idrarda kanama mı var yoksa renk değişikliği mi söz konusu bunun ayrılması gerekmektedir. Bu nedenle yapılacak olan tam idrar tahlilinde bazı yazarlara göre 3 bazılarına göre ise 5’ten fazla kan hücresi (eritrosit) görülmesi “idrarda kan var” diyebilmek için yeterlidir.

İDRARDA KANAMA SEBEPLERİ NELERDİR?
  • İdrar yolu taş hastalıkları,
  • İdrar yolu enfeksiyonları,
  • Glomerulonefritler,
  • Polikistik böbrek hastalığı,
  • Nörojen mesane,
  • İyi huylu prostat büyümesi,
  • Böbrek kistleri,
  • Travma,
  • Böbrek kanseri,
  • Mesane kanseri,
  • Prostat kanseri,
  • Üreter veya üretra kanseri,
  • Hematolojik bozukluklar,
  • Damarsal anomaliler,
  • Egzersiz,
  • Ateşli hastalıklar
İLK ÖNCE ŞİKAYETLER SORGULANMALIDIR

İdrarında kanama saptanan hastanın ilk önce şikayetleri sorgulanmalıdır. Ağrı, ateş, bulantı, idrar yaparken yanma, idrarda pıhtı olup olmadığı, hastanın kullandığı ilaçlar, mevcut hastalıkları vs. kaydedilmelidir. Ardından muhtemel sebeplere yönelik tetkikler yapılmalıdır. Yan ağrısıyla beraber idrarda kanama daha çok taş hastalıklarına işaret ederken, idrar yaparken yanma ve idrar tahlilinde lökosit görülmesi ise idrar yolu enfeksiyonunu desteklemektedir. Hasta genç ise ve şikayetleri idrar yolu enfeksiyonu lehine ise ileri tetkik yapılmaya ihtiyaç duyulmayabilir, tedavi sonrası kontrol idrar tahlili yapılarak kanamanın devam etmediği görülmelidir.

Gözle görülür kanama, tekrarlayan mikroskopik kanama ve/veya kanser için risk faktörlerinden en az biri var ise mutlaka ileri radyolojik tetkikler ve sistoskopi yapılmalıdır.

İDRARDA KANAMAYA BAĞLI ÜROLOJİK KANSERLER İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ
  • 35 yaşından büyük olmak,
  • Sigara içmek veya sigara dumanına maruz kalmak,
  • Boya ve/veya kimyasal maddelere (benzen, aromatik aminler vb) kronik maruziyet,
  • Kronik sistit veya irritatif işeme bulguları,
  • Pelvik radyoterapi öyküsü olmak,
  • Siklofosfamid gibi kemoteröpedik ilaçlara maruziyet,
  • İdrar yollarında uzun süre kalan yabancı cisim (sonda vb. gibi)
  • Ağrı kesicilerin uzun süre suistimal edilmesi.

 

Kanda üre/kreatinin değerinin bakılması ve eğer enfeksiyon düşünülüyorsa idrar kültüründen sonra bu hastaların idrar yollarının radyolojik tetkiklerle görüntülenmesi gerekmektedir. Her ne kadar ilk görüntüleme olarak ultrasonografi pratikte en çok kullanılmakta ise de otörler ilk seçeneğin ilaçsız tüm batın tomografisi olması gerektiğini savunmaktadırlar. Açıklanamayan gözle görülür idrarda kanama, tekrarlayan mikroskopik kanama ve/veya kanser için risk faktörlerinden biri var ise ultrasonografi veya ilaçsız batın tomografisi ve sistoskopi yapılması gerekliliği vardır. Hastanın kanamasının sebebi taş ise tomografi ile %99’un üzerinde tanı konabilmektedir.

Gözle görülen veya mikroskopik hematürisi olan 1930 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada hastaların %12’sinde mesane kanseri, % 0,7’sinde böbrek tümörü saptanmıştır. Buradan da anlaşılıyor ki idrar kanaması önemsenmeyecek bir durum değildir.

SİSTOSKOPİ ALTIN STANDART OLARAK KABUL EDİLİR

Mesane, prostat ve üretranın (alt idrar kanalı) en iyi görüntüleme yöntemi sistoskopidir. Sistoskopi lokal veya genel anestezi altında fiberoptik cihazlarla üretradan içeriye girilerek gerçek görüntülerle alt idrar yolu organlarının görüntülenmesidir.

Başka bir sebebi olsa bile gözle görülen pıhtılı kanaması olan her hastaya sistoskopi yapılmalıdır. Görüntüleme yöntemleriyle sebebi izah edilemeyen ve özelliklede üriner kanser için risk faktörleri var ise sadece tahlilde görülen kanaması olsa bile sistoskopi yapılmalıdır. Eğer bu yöntemlerle (usg, CT, sitoloji ve sistoskopi) herhangi bir sebep saptanmazsa bile hastaların belli periyodlarla kontrolleri yapılmalıdır.

SİSTOSKOPİ NASIL YAPILIR?

Sistoskopi lokal, spinal veya genel anestezi altında yapılabilir. Lokal anestezi ile sistoskopi yapılmasının avantajı hastaların anestezi (narkoz) almamış olmaları ve işlemden hemen sonra normal işlerine dönebilmeleridir. Spinal veya genel anestezi ile sistoskopinin avantajı ise kanamanın sebebi görülürse buna aynı seansta müdahale edilebilmesidir.

Yorum Yaz