Memedeki Her Kitle Kanser Değil

Memede ele gelen kitlelerin büyük kısmı iyi huylu, ancak yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Bu gibi durumlarda yapılacak tek şey vakit kaybetmeden doktora başvurmak.

Neolife Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hamdi Koçer, “Her kadın hayatının bir evresinde memesinde ele gelen bir kitle tespit edebilir. Hatta ailede veya yakın çevrede meme yaşanmışsa; bu kitlenin tetkiki sonuçlanana kadar kötü huylu olabileceği endişesiyle kişinin hayatını kabusa çevirebilir” diyor.

Op. Dr. Koçer, memede farkedilen kitlenin her zaman kötü huylu olmadığını belirtiyor ve kitlenin hangi özelliklerinin ne anlama geldiğini ise şöyle anlatıyor:

“Eğer kitle sınırları net olarak ele gelmiyor ve her iki memede birden fazla kitle hissediyorsanız, bu memenin normal yapısı olabilir. Buna fibrokistik meme yapısı diyoruz ve kadınların hormonal olarak aktif olduğu dönemlerde çok görülür. Menapozdan sonra fibrokistik meme yapısı geçer ve memeler homojen bir yapı alır. Fibrokistik meme yapısının bir özelliği de regl öncesi dönemlerde daha fazla olmak üzere hassas ve ağrılı olmasıdır. Eğer kitle sınırları çok net olarak ele geliyor ve bir misket gibi elinizin altından kaçıyorsa, bu tür kitleler genellikle basit kistlerdir. Bu kistlerin klinik olarak bir önemi yoktur. Eğer çok büyük boyutlara erişirse ve ağrı yaparsa bir iğne ile içi boşaltılabilir. İçindeki sıvı patolojik incelemeye yollanmalıdır.

Memede ele gelen kitle eğer ağrılı ise, bunlarda büyük ihtimalle kanser dışı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Çünkü meme kanserleri çok ileri evrelere ulaşana kadar hep ağrısız ve sinsi olarak büyür. Meme kanserinin erken tanısında meme ağrısının yeri yoktur.

 Ne Tür Kitlelerde Kanser İhtimali Daha Fazla?
Kitlenin şekli, ele geliş biçimi, çok sert ve kenarları bir çakıl taşı gibi düzensiz, kısa zamanda ortaya çıkmış ve büyümüş ise, aynı taraf koltukaltında da ele gelen kitle veya kitleler varsa, kanser ihtimali yüksektir.

 Doktora Başvururken Nelere Dikkat Edilmeli?
Kitlenin doğru teşhisi için özellikle meme kanseri ve meme cerrahisi ile ilgilenen bir genel cerrahi uzmanı seçilmesi önemlidir. Uzmanın çalıştığı kurumun mamografi ve meme ultrasonografi gibi tanıya yönelik alt yapısının yeterli olması gerekir. Meme ultrasonografisi yapacak radyoloji doktorunun bu konuda deneyimli, mamografi cihazının da dijital olması tanı değerini arttıracaktır.

Kanser şüphesi düşük olan kitleleri 2 sene boyunca 3 veya 6 aylık aralıklarla takip etmek gerekir. Bu takip sonucunda kitlenin boyut ve yapısında değişiklik yoksa kanser olmadığı düşünülür. Değişiklik olan olgularda iğne biyopsisi ile kesin tanı konur. Kanser şüphesi daha yüksek olan kitlelerde takip etmek yerine hemen iğne biyopsisi yapıp tanıyı kesinleştirmek gerekir.

Biyopsi materyalini inceleyen patoloğun meme konusunda deneyimli ve güvenilir olması çok önemlidir. Meme hastalıkları ve meme kanseri tanı ve tedavisi iyi bir ekip ve altyapı gerektirir.

Yorum Yaz